Yasa, Görev Tanımı ve Aile Birliği Esastır!

Üniversite hastaneleri, döner sermayeleri olan yarı özerk kurumlar olmaları nedeniyle; yönetim kurulu kararlarıyla yalnızca maddiyatın ön planda tutulduğu, sağlık çalışanlarının haklarının göz ardı edildiği kurumlar olarak yanlış kararlar almaya devam etmektedir.
Buna örnek olarak; gerek eş durumu atamalarında muvafakat vermemeleri, gerek görev tanımına aykırı çalıştırılmalar ve en önemlisi de adaletsiz teşvik ödeme sistemiyle sağlık çalışanlarını mağdur etmeleri devam etmektedir.
Üniversite Komisyonumuz, bu durumlara karşı sağlık çalışanlarının hakları için sürekli mücadele etmektedir.
Geçtiğimiz dönemde, yasal hak olan eş durumu atamasına muvafakatname verilmemesiyle hak kaybına uğratılan; anayasamızda yer alan aile bütünlüğü esaslarını hiçe sayan bu uygulamalara karşı üyelerimiz adına açtığımız davaları kazanmıştık.
Ayrıca, görev tanımına aykırı çalıştırılmadan dolayı Genel Başkan Yardımcımız Nuri Çavlı adına açtığımız dava ile de Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde anestezi teknikerlerinin hasta transportu sırasında görevlendirilmelerinin önüne geçilmiştir.
Fakat üniversite yönetimlerinin “Ben yaptım, ben dedim oldu” tavrının önüne bir türlü geçilememektedir. Buna en yakın örnek; yine Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde, nükleer tıp teknikerlerinin ameliyathanede skopi çekimleri için radyoloji teknikeri olarak görevlendirilmesidir. Görev tanımına uygun alanda çalışmalarını sağlamak için yaptığımız başvuru aynı anlayışla reddedilmiş, bunun üzerine davalarımız açılmıştır.

Hürriyet Sağlık Sen
Üniversite Hastaneleri Komisyonu
Mücadelemiz tüm üniversite hastanelerinde kararlılıkla devam etmektedir.