irfan

 

HÜRRİYET SAĞLIK SEN’DEN AİLE HEKİMLİĞİNDE MHRS CETVELİ ZORUNLULUĞUNA İLİŞKİN AÇIKLAMA

Hürriyet Sağlık-Sen olarak, aile hekimlerine yönelik olarak getirilen MHRS cetveli zorunluluğu uygulamasını, hem yasal dayanakları hem de pratik etkileri bakımından sakıncalı bulduğumuzu kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Görünürde sağlık hizmetine erişimi kolaylaştırmak amacıyla sunulan bu düzenleme, uygulamada aile hekimliğinin bütüncül yapısını zedeleyen, koruyucu hizmetleri geri plana iten ve sistemi asli amacından uzaklaştıran bir müdahale niteliği taşımaktadır.

Aile hekimliği; bireyin sadece hastalandığında değil, sağlıklı kalması için de çalışan bir modeldir. Bu nedenle, aile hekiminin görevi yalnızca muayene yapmak değildir. Aşı uygulamaları, gebe ve bebek izlemleri, kronik hastalıkların takibi, sağlık eğitimi ve riskli grupların izlenmesi bu sistemin temel taşlarıdır. Ancak MHRS cetveliyle mesainin neredeyse tamamının randevuya ayrılması, bu hizmetleri ikinci plana itmekte ve aile hekimliğini kendi amacından koparmaktadır.

Birinci basamak sağlık kuruluşlarının işleyişinde yalnızca tıbbi değil, aynı zamanda idari, teknik ve raporlama sorumlulukları da bulunmaktadır. Hekimler, her gün kayıt ve bildirim yapmakta, formlar düzenlemekte, istatistik hazırlamakta, sahadaki ekipman ve bina düzeninden sorumlu olmaktadır. Tüm bu iş yükü göz ardı edilerek mesainin tamamen randevulu polikliniklere ayrılması, sahadaki gerçeği yok saymaktır.

Bu konuda yasal çerçeve son derece açıktır. Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği’nin 10. maddesi uyarınca, aile hekimi haftalık çalışma planını kendisi düzenler. Hekim, kendi bölgesindeki nüfusun özelliklerine, sağlık göstergelerine ve hizmet ihtiyaçlarına göre planlama yapma hakkına sahiptir. Bu yetkinin idari talimatlarla ortadan kaldırılması, yönetmeliğe ve idarenin hukuka bağlılık ilkesine açıkça aykırıdır.

MHRS sisteminin tek tip ve zorunlu hale getirilmesi, hasta memnuniyetini artırmak yerine sahada gerilim yaratacaktır. Randevu bulamayan vatandaşın tepkisi doğrudan hekime yönelecek, bu da sağlıkta şiddet riskini artıracaktır. Hekim ile vatandaş arasındaki güven ilişkisinin zedelenmesi, sistemin sürdürülebilirliğini olumsuz etkileyecektir.

Hürriyet Sağlık-Sen olarak biz, MHRS sistemini tamamen reddetmiyoruz; aksine, vatandaşın hizmete erişimini kolaylaştıracak biçimde düzenlenmesini destekliyoruz. Ancak bu sistemin, aile hekimlerinin çalışma düzenine müdahale eden bir mekanizmaya dönüştürülmesi kabul edilemez. Randevu sistemi bir araçtır, amaç haline getirilemez.

Aile hekimliği uygulaması, Türkiye’nin sağlık alanında elde ettiği en önemli başarı hikâyelerinden biridir. Aşılama oranlarında dünya standartlarına ulaşılması, anne-bebek ölümlerinin azalması, koruyucu sağlık bilincinin artması bu sistem sayesinde gerçekleşmiştir. Bu kazanımlar, hekimlerin mesailerini dengeli şekilde planlayabilmesi sayesinde elde edilmiştir. Bu denge bozulduğunda, elde edilen tüm ilerleme tehlikeye girecektir.

Hekimin kendi çalışma planını oluşturma hakkı, mesleki özerkliğin bir uzantısıdır. Hekimin görevini nasıl organize edeceğine dair karar, bürokratik talimatlarla belirlenemez. Bu tür dayatmalar, hem hekimlik mesleğinin saygınlığını hem de kamu hizmetinin verimliliğini zedeler.

Bu nedenle Hürriyet Sağlık-Sen olarak çağrımız nettir:
Aile hekimlerinin mesaisine ilişkin planlama yetkisine saygı gösterilmeli, MHRS cetveli uygulaması zorunluluk olmaktan çıkarılmalı ve sistem, sahadaki dinamiklere uygun biçimde yeniden düzenlenmelidir.

Bizler, aile hekimliğinin koruyucu sağlık hizmetlerine dayalı yapısının korunmasını, hekimlerin mesleki özerkliğinin güvence altına alınmasını ve toplum sağlığının sürdürülebilir biçimde güçlendirilmesini savunmaya devam edeceğiz.
Hürriyet Sağlık-Sen olarak, bu konunun takipçisi olacağımızı ve aile hekimlerimizin yanında kararlılıkla duracağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.